ile gitmek - Turc Anglais Dictionnaire

ile gitmek

Sens de "ile gitmek" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 2 résultat(s)

Turc Anglais
General
ile gitmek take v.
Phrasals
ile gitmek go away with v.

Sens de "ile gitmek" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 59 résultat(s)

Turc Anglais
General
yelkenli ile gitmek sail v.
Tom and Mary went sailing together.
Tom ve Mary birlikte yelkenli ile gittiler.

More Sentences
gitmek (at veya araba ile) ride v.
We cannot ride roughshod over them as we did in 2001.
2001'de yaptığımız gibi onların üzerine kabaca gidemeyiz.

More Sentences
taksi ile gitmek take a cab v.
I'm going to take a cab.
Taksi ile gideceğim.

More Sentences
Transportation
metro ile gitmek subway v.
I prefer to go by subway, rather than by train.
Trenle gitmektense metro ile gitmeyi tercih ederim.

More Sentences
General
tazı ile ava gitmek hound v.
ile beraber gitmek go along with v.
acele ile gitmek hotfoot v.
taksi ile gitmek cab v.
gemi ile gitmek sail v.
acele ile gitmek bundle off v.
ile aynı hızda gitmek keep up with v.
acele ile gitmek nip v.
araba ile gitmek drive v.
acele ile gitmek fly off v.
acele ile gitmek hotfoot it v.
ile atbaşı gitmek keep abreast of v.
kağnı ile gitmek trek v.
ile görüşmeye gitmek go to see v.
taksi ile gitmek taxi v.
vasıta ile gitmek go by a vehicle v.
ile aynı tempoda gitmek keep up with v.
taksi ile gitmek go by taxi v.
birisi ile uçmak/gitmek fly off with someone v.
(yakışmak anlamında) -ile gitmek go with v.
eve gitmek (araba ile) drive home v.
sırt çantası ile seyahate gitmek go backpacking v.
araç ile gitmek rider v.
köpek kızağı ile gitmek dogsled v.
(at) rahvan yürüyüşü ile gitmek pace v.
posta atı ile gitmek post v.
acele ile gitmek post v.
(araba ile) sağ-sol yaparak gitmek fishtail v.
acele ile gitmek scuffle v.
Phrasals
acele ile gitmek pelt along v.
acele ile gitmek rush along v.
acele ile gitmek belt along v.
acele ile gitmek cannonball along v.
acele ile gitmek bucket along v.
(bir yerden) biri ile gitmek/ayrılmak/çıkmak leave with someone v.
bir şey ile gitmek belong with v.
ile uzağa gelmek/gitmek come away with v.
ile uçmak/gitmek fly off with v.
ile çıkıp gitmek go away with v.
ile tatile çıkmak/gitmek go away with v.
ile gitmek/ayrılmak/çıkmak leave with v.
ile engebeli arazi sürüşüne gitmek romp on v.
Colloquial
ile ilgili işler yolunda olmak/gitmek go well with v.
ile ilgili işler güzel gitmek go well with v.
(bir yere) acele ile gitmek hotfoot it off to (some place) v.
Idioms
bir yere acele ile gitmek hotfoot it off to somewhere v.
(yardıma muhtaç biri ile ilgili) yanından geçip gitmek/oralı bile olmamak pass by on the other side v.
atlantik okyanusu'nu geçmek (amerika ile ingiliz adaları arasında gitmek) cross the big pond v.
Marine
kıyı boyunca yelkenli ile gitmek undersail v.
gemi ile gitmek ship v.
Sport
kızak ile gitmek luge v.
uzun kaykay ile gitmek longboard v.
uzun sörf tahtası ile gitmek longboard v.
(yatçılık, gemi yarışı) geniş açı ile işarete kadar gitmek overstand v.
uzun sörf tahtası ile ileri gitmek paddleboard v.